Şeyma Navir Bilgiç

Yeni Bir Savaş Türü 'Siber Savaş'

Şeyma Navir Bilgiç

 Carl von Clausewitz'in tanımına göre savaş " Karşı tarafa isteklerimizi şiddet kullanarak zorla kabul ettirme eylemidir."
Aynı zamanda barış yoluyla çözülemeyen güç kullanarak  yapılan müdahaleler olarak da tanımlayabileceğimiz savaş, politikanın başka araçlarla yürütülmesidir. İlk insandan bugüne kadar farklı birçok gerekçe ile insanlar hep savaşmışlardır.
Özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki Soğuk Savaş sürecinde Amerika Birleşik Devletleri ve  Sovyetler Birliği arasındaki uzay ve teknoloji rekabetinin önemli bir çıktısı olan "internet" bilişimin en önemli icadı olmuştur.
Siber uzay, bütün ağ sistemlerini, bilgisayarları, dijital verileri ve onları işleyen kullanıcıları da  kapsayan geniş bir dijital alandır. Her gün genişlemeye devam eden bu karmaşık ve dinamik yapıyı tanımlamak ve analiz etmek oldukça zordur.
Bireyselden küresele, iletişimden çatışmaya, ekonomiden ticarete kadar etkisini artırarak her alanı etkilemeye, değiştirmeye ve dönüştürmeye  devam etmektedir. 
Siber uzayın büyük bir dinamizm ile gelişen ortamı, hızı ve belirsizliği gibi sebeplerden dolayı ulusal ve uluslararası hukuk bu alanda yetersiz kalmakta ve bu yeni teknoloji savaşların formunu da dönüştürmektedir.
İnternetin bu özgür doğası bir devletin başka devletlerin bilgisayar sistemlerine zarar vererek  aksaklıklar yaratması bilişim ağ ve sistemlerine zarar vermesi "siber savaşları" doğurmuştur.
Açılan propaganda siteleri stratejik, askeri ve sivil alt yapı sistemlerini çökertmek, gizli bilgilerin ifşası, heckleme, siber terörizm vb saldırılar kullanılan yöntemlerden bazılarıdır.
Tarihteki ilk siber savaş 2007 yılında, dünyanın en dijitalleşmis ülkelerinden biri olan Estonya'da gerçekleşmiştir. 
En fazla siber saldırılara maruz kalan ülkelerden biri olan Türkiye'de de bir takım yasal önlemler alınmıştır.
Küresel bir siber hukuku rejiminden bahsetmek mümkün olmasa da siber uzayı daha güvenli kılmak için devletler, IT uzmanları,  uluslararası örgütler ve özel şirketler gibi bütün paydaşların bir araya  geldiği eylem ve politikalar geliştirilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları