Abdullah Soyer

Öğretmenler Yalnız

Abdullah Soyer

Öğretmenler gününüz kutlu olsun demek isterdim gözüm gördüğü aklımın almadığı bu günün içinde öğretmenin hali ortadayken yılda bir gün öğretmenleri anmak sanırım acımasızca yapılan sorunları halının altına süpürme taktiği.

Toplumda yaşayan işçi, emekli, doktor, mühendis, öğretmen, avukat vs. vs. belli günlerde, belli zamanlarda kutlanan bir günü var.  Bu zamanların yaklaşmasına müteakiben kapitalistizim harekete geçiyor alış veriş çılgınlığı başlatıyor. O gün geliyor insanlar kendi arasında candan o günü kutlasa da o gurubun insanlarına bir faydası yok. Medya bugünleri haberleştirdiğinde de herkes beslendiği kesimin hoşuna gidecek şekilde günü haberleştiriyor. Siyasetçiler ise hamasi nutuklarla günü yaşayan kitlelere sesleniyor ve sesleniş bir nutuktan ibaret kalıyor. Oysaki insanların sıkıntıları var, çözülmesi gereken meseleleri var siyasetin pek ilgi alanına girmiyor genelde işitme, konuşma ve görme duygularını yitiriyorlar.

En son kutlanan Öğretmenler günüydü, öğretmenlerin kutlama yapacak bir halimi var Allah aşkına. Kimi kadrolu, kimi sözleşmeli, kimi özel sektörün zulmünde, kimi gariplerde bin hayalle okulu bitirmiş atama bekliyor. Şanslı olanlar MEB’te atanmış kadrolu öğretmenler, bu kitle diğerlerine göre şanslı. Bu kitlenin de ve diğer kitlelerinde ekonomik koşullar altında ezilmişlikleri var birçoğu ek iş yapıyor, diğerleri de bir arayış içinde. Öğretmen kendi gelişimine katkı sağlayacak bunu çocuklara aktaracak bir kitap alamıyor, bir seminere, konferansa gidemiyor. Hayat yıldırmış, ezmiş herkes gibi onları da, böylesi bir ortamda çocuklara ne kadar katkı sağlayacak tartışılır.

Biz gelecek binamızın temelinde betondan, demirden çalarsak o bina sağlam ve nitelikli olmaz. Doğa olayları onu yıpratır ve gün gelir göçer gider. Eğitimde böyle bilime, eğitime önem verirsek nitelikli çocuklar yetişir. O çocuklar gün gelir bu ülkeye yararlı faydalı hizmetler yapar.

Bir arkadaşım Londra’ya gitti orada bir üniversitede asistanlık yapıyor. Birkaç yıl sonra görüştük gittikten iki yıl sonra ev ve araba sahibi olduk çalışıyoruz gayet iyiyiz dedi. Benim ilkokulumda tam 50 yıl öncesi müdür yardımcısı ve müzik öğretmeni Şaban öğretmenimiz vardı. Bir gün annemle semt pazarına gittik Şaban Öğretmenimi gördüm “Çaya çorbaya limon” diye bağırarak limon satıyordu. Göz göze geldik yüzünde bir mahcubiyet ifadesi vardı. Oysaki bir eğitimciyi bu hale düşüren sistem mahcup olmalıydı.

Bu işler A partisinin B partisinin meselesi değil, bu bir bakış açısı, değer verirsen değerli olursunuz. Şimdi son 22 yıla baktığımızda Milli Eğitim Bakanlık koltuğuna birçok insan oturdu kısaca hatırlatalım:

Erkan Mumcu (2002-2003)
Hüseyin Çelik (2003-2009)
Nimet Çubukçu (2009-2011)
Ömer Dinçer (2011-2013)
Nabi Avcı (2013-2016)
İsmet Yılmaz (2016-2018)
Ziya Selçuk (2018-2021)
Mahmut Özer (2021-2023)
Yusuf Tekin (2023- Mevcut Bakan)


Her gelen sorunları çözeceğim diye geldi, bir süre sonra atama yapılmadı denilmesin diye ufak tefek atamalar yaptılar, çıkardıkları sınavlarla çocukları yarış atına çevirdiler. Öğretmenlerin sosyoekonomik problemlerini görmezden geldiler. Müfredatta köklü değişim dediler sistemi alt üst ettiler. Öğrencinin kitabını ücretsiz vereceğiz dediler yardımcı ders kitabı sektörünü büyüttüler. Tablet vereceğiz dediler sembolik verdiler işin içinden çıkamadılar. Sözleşmeli öğretmenin asgari ücret altında çalışmasına sessiz kaldılar bu ayıba göz yumdular. Öğretmenleri başöğretmen, uzman öğretmen diye sınıflandırarak öğretmen veli arasında kutuplaşmalara sebep oldular. Taşımalı eğitimi çözemediler. Daha nice sorunlar sorunların çözümünde bazı cemaatlerden destek istediler orada da duvara çarpıldı. Yabancı uyruklu öğrencilere gösterilen şefkat ve duyarlılık maalesef kendi çocuklarımıza gösterilmedi. Tüm bu ve sayamadığımız eğitim sorunlarının öğretmenler günüyle alakası ne demeyin bu çileyi de öğretmen çekiyor.

Öğretmenler yalnız, öğretmenler umutsuz olmaktan bir an evvel çıkmalı ki yarınlarımız daha iyi olsun.

Öğretmenler gününüz kutlu olsun demek isterdim gözümün gördüğü, aklımın almadığı bu günün içinde öğretmenin hali ortadayken yılda bir gün öğretmenleri anmak sanırım acımasızca yapılan sorunları halının altına süpürme taktiği.

Yazarın Diğer Yazıları