Davutoğlu: Erdoğan ve Bahçeli'nin İlişkileri berrak değil!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Hür Düşünce Hareketi Genel Kurulu'nda iktidarın 6'lı masayı hedef almasına ilişkin açıklamasında "Gerçekten en büyük gücümüz altı farklı bileşenin bir masa etrafında toplanmış olmasıdır. Kendilerinin ise örtülü bir masası var. İlişkileri berrak, şeffaf değil." dedi. Davutoğlu, "Erdoğan ve Bahçeli kapalı kapılar arkasında neyi konuşuyorlar biliyor muyuz? Perinçek'in Çin otoritesinin temsilcisi olarak 'Dümen bende' diyor. Ne kadar onda acaba?" diye sordu.

Davutoğlu: Erdoğan ve Bahçeli'nin İlişkileri berrak değil!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu İstanbul'da gerçekleşen Hür Düşünce Hareketi Genel Kurulu'na katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için "Kapalı kapılar arkasında neyi konuşuyorlar biliyor muyuz? Kurmayları biliyor mu? Sayın Perinçek'in Çin otoritesinin temsilcisi olarak 'Dümen bende' diyor. Ne kadar onda acaba?" dedi.

Davutoğlu, 6'lı masaya gelen eleştiriler için ise "Kendilerinin ise örtülü bir masası var. İlişkileri berrak, şeffaf değil. Gerçekten en büyük gücümüz altı farklı bileşenin bir masa etrafında toplanmış olmasıdır." ifadelerini kullandı.

Davutoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Bugün 17 Eylül. Hüzün günlerimizden biri. Tarihimizde çok acı olaylar yaşanmıştır ama modern tarihimizde bir başbakanın bir darbe sonrasında idama gidişinin oluşturduğu resimden daha hüzünlü bir tablo yoktur.

Seçimle gelmiş olanların seçimle gitmesi muhtemel olan 1961'i beklemeden 1960'da seçimle gelenlerin müdahale ile gittiği bir kültür oluşturdu. Arka arkaya geldi sonra... Kurumsal kültürümüzü de yerle bir etti. Türkiye'nin en büyük gücü olan ve Türkiye'nin gerçek enerjisini oluştursan silahlı kuvvetlerimiz kendi içinde bölündü. İçeride cuntalar çıktı.

TÜRKİYE'DE DE BİR YOL AYRIMINDAYIZ

Son dönemde bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bir yol ayrımındayız. Ya otoriter, dışlayıcı bir düzen ya da kapsayıcı bir demokrasi. Sağ, sol, milliyetçi, muhafazakar, laik birçok gerilimler yaşadık. Bütün bu gerilimler üzerinden şimdi yatay bir şey hepsini kesiyor. Bütün dünyada böyle aslında. Her yerde milliyetçilik var ama iki türlü artık. Otoriter milliyetçilik, ırkçılığa varan, dışlayan, ötekileştiren ve demokratik milliyetçilik, yurtseverlik, bütün vatandaşlarını aynı gören. Muhafazakarlık da her yerde yatay olarak kesiyor. Herkese saygı gösteren muhafazakarlık ile otoriter muhafazakarlık. Kendisi dışında düşünen herkesi farklı gören, dışlayan.

KAPALI KAPILAR ARKASINDA NEYİ KONUŞUYORLAR?

İktidar, bizi eleştirirken '6 farklı bileşenden ne çıkacak' diye soruyor. Anlamıyorlar. Gerçekten en büyük gücümüz altı farklı bileşenin bir masa etrafında toplanmış olmasıdır. Kendilerinin ise örtülü bir masası var. İlişkileri berrak, şeffaf değil. Acaba sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli kapalı kapılar arkasında neyi konuşuyorlar biliyor muyuz? Kurmayları biliyor mu? Sayın Perinçek'in Çin otoritesinin temsilcisi olarak 'Dümen bende' diyor. Ne kadar onda acaba?

Gizlediğimiz, sakladığımız bir şey yok ama onların bir seçim kazanmak için açık bir suç teşkil edecek şekilde kırmızı bültenle aranan teröristi televizyonlara çıkardıkları tarih hafızasında duruyor. Bir gün onlarda sorulur.

KİMSENİN DIŞLANMADIĞI BİR ÜLKE İDEALİNİN PEŞİNDEYİZ

İstanbul'un fethini bir grup, İzmir'in kurtuluşunu bir grup kutlar hale gelmemeliyiz.

Seçim olana kadar parti mensubuyuzdur ama seçimden sonra başbakanızdır, cumhurbaşkanıyızdır, bakanızdır. Bütün bir milletin başbakanı, cumhurbaşkanı, bakanıyız. Biz seçim sonrasında kimsenin dışlanmadığı bir ülke idealinin gerçekleştirilmesi yolundayız” dedi.