Bağcılar'da Yüzyılın Kentsel Dönüşümü Başladı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen 'Yüzyılın Kentsel Dönüşümü Bağcılar'da Başlıyor' konulu programa katıldı. Bakan Özhaseki, kentsel dönüşümün önündeki engelleri kaldırmaya çalıştıklarını ve İstanbul için yeni bir birim kurduklarını açıkladı. Programda aynı anda 8 farklı bölgede yıkım çalışmaları başlatıldı.

Bağcılar'da Yüzyılın Kentsel Dönüşümü Başladı

Bakan Özhaseki, konuşmasının başında Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’e kentsel dönüşüm projelerinden dolayı teşekkür etti. Özhaseki, “İstanbul’u yeni bir genel müdürlüğe dönüştürüp kendi içinde bütçesi olan, sadece İstanbul’la uğraşacak olan, gece gündüz demeden İstanbul’u nasıl dönüştürürüm diye uğraşacak bir birim kuruyoruz. Buna uygun da hazine arsalarını değerlendirdiğimiz, oradan elde ettiğimiz gelirleri burada tutup sadece ve sadece kentsel dönüşüm için kullanacağımız bir birim kuruyoruz. Bir taraftan da hazırladığımız rezerv alanda Allah nasip ederse 300 binden fazla, 350 bin civarında konutu da biz yeniden sıfırdan yapmış olacağız" dedi.

Protokol konuşmalarının ardından aynı anda Büyük Özlem Sitesi, Cihankent Sitesi, Atabek Sitesi, Topakent Sitesi, Yeşil Yuvam Sitesi, Kemalpaşa Mahallesi 1474. Sokak, 15 Temmuz Mahallesi 1466. ve 1467. Sokak’ta yıkım çalışmaları başlatıldı. Yıkım çalışmalarına katılan Bakan Özhaseki, vatandaşlarla sohbet ederek sorunlarını dinledi.

Bakan Özhaseki, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve meydana gelen depremlerden ders çıkarılması gerektiğini belirtti. Özhaseki, “Değerli kardeşlerim şunu hepimiz bilelim. Üzerinde yaşadığımız bu güzel cennet vatanımız ne yazık ki bir deprem ülkesidir. Himalayalar’dan başlayarak Alplere doğru giden çizgide beş tane riskli ülke sayılıyor. Bu beş ülke içerisinde birisi de Türkiye topraklarımızın yüzde 66’sı. Burada yaşayan nüfusun da yüzde 70’ten fazlası. Şimdi neredeyse 60 milyon insana tekabül eder. 6 ve üzerinde şiddette depremin olabileceği birinci ve ikinci derecede deprem bölgesindedir. Yani birinci ve ikinci derecede şiddette deprem bölgesine tabi olan topraklarımızın ortalama büyüklüğü neredeyse yüzde 60’ın üzerinde ve bu coğrafyada son yüzyıl içerisinde denizlerimiz dahil olmak üzere 226 tane büyük deprem meydana gelmiş. Ana karamızda ise 60 tane deprem meydana gelmiş. Yani ana karamızı sadece kastedecek olursak 1-1 buçuk senede bir yıkıcı bir deprem olmuş. Ve bu depremler neticesinde ülkemizde 130 binden fazla insanımız ölmüş. 1939’da Erzincan’da olmuş bir deprem, 30 binden fazla canımızı toprağa vermişiz. İki, üç sene sonra Niksar’da, bir iki sene sonra Tosya’da, Bolu’da, Abant’ta, Gölcük’te ve Marmara’ya doğru uzanmış. Aynı yerden doğudan başlayan ikinci bir fay hattı da Akdeniz’e doğru inerken yine can almaya devam etmiş. Tarih boyunca bu iki çizgi üzerinde yüzlerce deprem meydana gelmiş. Bütün bunlardan ders almak gerekmiyor mu?” dedi.

Özhaseki, Kahramanmaraş merkezli depremlerin başa gelebilecek en büyük felaketlerden biri olduğunu dile getirdi. Özhaseki, “Bundan 6 ay kadar önce hepimizin bildiği gibi biraz önce ikinci sırada söylemiş olduğum Kahramanmaraş merkezde olan bir deprem meydana geldi. 9 saat sonra neredeyse aynı şiddette bir deprem daha meydana geldi. 18 vilayetimizi etkiledi. 14 milyondan fazla insanımız bundan zarar gördü. Şu anda bildiğimiz tespitlerde 680 bin evimiz ya yıkıldı ya da yıkılmayı bekliyor. 170 bin civarında da iş yerimizi ya yıktık ya da yıkılması için onlar da sıralarını bekliyorlar. Bin yıllık bizim bu coğrafyadaki medeniyetimiz boyunca başımıza gelebilecek en büyük bela bu idi. Bin yıl boyunca bundan daha büyük bir felaketle karşı karşıya kalmadık. Ama Allah’a hamdolsun ki başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere sonra resmi kurumlarımız, arkasından 85 milyon bu millet o günden itibaren ayağa kalktı, nöbet tutmaya başladı. Geceden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız ayakta. Devlet görevlilerini o bölgelere gönderir, bakan arkadaşlarımız birer ikişer vilayetlerde bulunurlar. Valilerimiz görevli ve oraya binlerce ekip ilk andan itibaren gidip depreme müdahil olmaya çalışırlar. Çok şükür o yaraları sarıyoruz” ifadelerini kullandı.