12 Eylül mağduru gazeteci Karakulak: "O zaman 17 yaşındaydım, gençliğim gitti"

Türkiye'nin demokrasi tarihinde kara bir leke olarak anılan 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen, mağdurların acıları ilk günkü gibi taze. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde yaşayan gazeteci Mehmet Emin Karakulak, bir yıl boyunca cezaevinde ağır işkencelere maruz kaldığını söyledi. Karakulak, 'O zaman 17 yaşındaydım gençliğim gitti. Yıllarca rüyalarımda dahi o işkenceleri, o eziyeti hep yaşıyordum' dedi.

12 Eylül mağduru gazeteci Karakulak: &quotO zaman 17 yaşındaydım, gençliğim gitti"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye’nin demokrasi tarihinde kara bir leke olarak anılan 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen, mağdurların acıları ilk günkü gibi taze. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yaşayan gazeteci Mehmet Emin Karakulak, bir yıl boyunca cezaevinde ağır işkencelere maruz kaldığını söyledi. Karakulak, "O zaman 17 yaşındaydım gençliğim gitti. Yıllarca rüyalarımda dahi o işkenceleri, o eziyeti hep yaşıyordum" dedi.

12 Eylül darbecilerinin kötü muamele, işkenceleri, idam ve insan hakları ihlalleri zihinlerdeki yerini koruyor. Kızıltepe’de yaşayan 59 yaşındaki gazeteci Mehmet Emin Karakulak da aradan geçen 42 yıla rağmen yaşadığı mağduriyeti unutamıyor. Karakulak, o günleri İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Bir yıl suçsuz sebepsiz içerde kaldığını ifade eden Karakulak, "Darbeden bir ay sonra bir arabaya beni atarak buranın emniyetine getirdiler. ’Şanlıurfa emniyetinden geldiklerini’ söyleyip beni birisiyle yüzleştirip Şanlıurfa’ya götürdüler. Orada 45 gün kaldık. 45 kişiyle birlikte ellerimizi zincirle bağlayarak Diyarbakır Seyrantepe Deve Geçidine götürdüler. Bir yıl kaldıktan sonra dosyam bomboş, kovuşturmaya yer yok diye bizi dışarı çıkardılar" ifadelerini kullandı.

"Cezaevinde olduğum için kaydım yapılmadı"

12 Eylül darbesi yüzünden üniversite okuyamadığını vurgulayan Karakulak, "Ben 1963 doğumluyum. Liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavına girdim ve Diyarbakır’da fen fakültesini kazandım. Maalesef 12 Eylül 1980’de darbe oldu. Cezaevinde olduğum için kaydım yapılmadı" şeklinde konuştu.

Cezaevinde yaşadığı işkence ve kötü muameleleri anlatan Karakulak, "Hapishanede en ağır işkenceler, Filistin askısı, elektrik verme. Jopla ellerimize vurarak  morarma ve iltihaplanma oluyordu. Tuzlu suyu betona dökerek ’elinizle vurun’ diyorlardı. En büyük işkence oydu. Elim betona değdiği an sanki ruhum bedenimden ayrılır gibi oluyordu. En büyük işkence oydu. Öyle bir eziyet ve işkence içerisine giriyorduk. O zaman 17 yaşındaydım gençliğim gitti, o gençlikteki hayallerim, hep hayal kırıklığına uğradım. Yıllarca rüyalarımda dahi o badireleri, o işkenceleri, o eziyeti  hep görüyordum, hep yaşıyordum. Benim üzerimde büyük bir travma bıraktı" diye konuştu.

"İnşallah darbelerin dönemi kapanmıştır"

Türkiye’de bir daha darbelerin yaşanılmaması temennisinde bulunan Karakulak son olarak şunları söyledi:

"90 sürecini yaşadık, 2000 sürecini yaşadık. 2016’da FETÖ darbesinde sivil insanlarımız sokağa dökülerek çok şükür bu darbeyi engellemeyi başardılar. İnşallah Türkiye’de bir daha darbe yapılmayacak ve inşallah darbelerin dönemi kapanmıştır".