'Nüfus Artişindaki Gerileme Milli Güvenlik Meselesidir'
Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde yazar Recep Öncel Evlilik ve Aile konusunu anlattı: Konya Aydınlar Ocağı'nın mutat olarak düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde bu hafta, 2025 yılının Aile Yılı ilân edilmesinden dolayı yazar Recep Öncel 'Evlilik ve Aile' konusunu anlattı.
Konevi derneği salonundaki programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü aile yapısının sanal lem ve kapitalizmin saldırısı altında olduğuna dikkat çekerek 'Bu saldırı karşısında şu anda darmadağın halde görünüyoruz ama direnmek zorundayız. Direnmezsek dünyayı buldozer gibi ezip geçecekler. Hz. Muhammed (AS) den sonra Peygamber gelmeyeceğine göre dünya, Müslümanlık vazifelerini yapabilenlerle dönecek' dedi.
Ailelerin çocuklarına karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatan Güçlü, bu sorumluluk, 50-60 yıl önce köyden şehre göç edenler tarafından 'çocuğa iyi bir isim vermek olarak' algılanıp diğer sorumluluklar ihmal edilmiş. Öğütle değil de nasihatle yol alabilmiş olsaydık toplum bu kadar hasar görmezdi. Zira öğüt sözle yapılır ve sıkıcıdır, nasihat yaşamakla verilir ve öğreticidir' diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra kürsüye gelen Akit gazetesi yazarı Recep Öncel sözlerinin başında Türkiye'de bir dönem uygulamaya çalışılan Aile Planlamasının DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından yürürlüğe koyulduğunu belirterek 'Bu büyük bir hata idi. Konya kadar toprağı olmayan İsrail'de 8-10 çocuk teşvik edilirken, Türkiye'de ailelerin çocuk yapmamaya özendirilmesi, savaşlarla mağlup edilemeyen bir milletin yok edilmesi plnıydı' dedi.
Toplumun temel taşının aile olduğunu ifade ederek konuşmasını sürdüren Öncel 'Aile olmak bize dinimizin emridir. Peygamber Efendimiz (Evlenip çoğalın, çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim' buyurmuştur. Hal böyle iken doğurganlığı azaltmaya çalışmak, bu iftiharı engellemeye çalışmak anlamına gelir' diyerek devam etti.
Toplumda yaşanan ahlkî dejenerasyona da vurgu yapan Öncel 'Bir zamanlar meşhur bir üniversitede öğrencilere prezervatif dağıtılmıştı. Düğünlerde insanlar çıplaklıkta yarışır hale geldi, getirildi. Aile kurumu kötüymüş gibi lanse edildi. Algı operasyonlarıyla millet yanlışa yönlendiriliyor. Ülkemizde, nüfus artışının açlığa sebep olacağı gibi bir korku empoze edilmeye çalışıldı. Çok çocuk yapmamak bir Yahudi projesiydi ve kendi ülkelerinde çok çocuk yapmayı teşvik ettiler. Gelir dağılımı dil olsa kim aç kalır, açıkta kalır; insanlar refah içinde olur' diye konuştu.
Ailelerin çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmediği gerçeğine dikkat çeken Öncel 'Fatih 21 yaşında İstanbul'u fethetti, Doğu Roma İmparatorluğunu yıkıp yeni bir çağ açı, denir de Fatih'i bu zafere hazırlayanlardan bahsedilmez. Onun başında Sultan Murat gibi bir baba, Akşemsettin gibi bir hoca vardı. Günümüzde aileler çocuklarına iyi marka bir telefon almayı, imknı olanlar altına araba vermeyi vazifesini yapmış olarak görüyor. Oysa esas vazife iyi bir eğitim almasını sağlamaktır' diyerek sözlerini sürdürdü.
Türkiye'de doğurganlık oranının sürekli gerilediğinin altını çizen Öncel 'İHA, SİHA, Füze, TOGG yapmak güzel iştir, başarıdır ama bunları kullanacak evlatlara da ihtiyaç var. Nüfus artışındaki endişe
verici gerileme ve aile meselesi Türkiye için bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir' diyerek çözüm üretilmesi gerektiğini vurguladı.
Program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü yazar Recep Öncel'e teşekkür ederek, yazar Haşim Akten ile birlikte kitap takdiminde bulundu.